Thursday, November 29, 2007

BROKOLİ ÇORBASI



İki gündür Ankara'da kış kendini iyice hissettiriyor. Artık akşam yemeklerinde canım sıcacık çorba istiyor. Genelde çorba yapmaya üşenirim aslında. Yapacağım zamanda en kolayı olan tarhana çorbasını tercih ederim. Bu sefer brokoli çorbası denedim. O da kolay oldu, listeye aldım. Hem brokoli çok da faydalı, aşağıya internetten okuduğum bir kaç bilgiyi ekliyorum.

Malzemeler
400 gr brokoli
1 orta boy kuru soğan
1 su bardağı süt
2 kaşık zeytinyağ
tuz, karabiber

Soğanları küçük küçük doğrayın ve zeytinyağda biraz kavurun. Küçük küçük doğradığınız brokolileri de ekleyip, kavurmaya devam edin. Brokoliler hafif yumuşayınca, sütü ve yeteri kadar suyu ilave edin. Tuzunu ve karabiberini ekleyip, kaynatın. Çorbanın pürüzsüz olması için, blenderdan geçirip, servis yapın.

Brokoli hakkında;
Brokoli içerdiği maddeler açısından insan sağlığı üzerinde çok faydalıdır. Vitamin değerleri açısından; A, E ve C vitaminlerini içermektedir. İçerdiği flavonoidler bakımından bağışıklık sistemimizi güçlendiren bir özelliğe sahiptir. Antibiyotik özelliğe sahip olan brokoli bu yönüyle prostatitise (prostat enfeksiyonu) karşı çok etkindir.

Brokoli; meme, prostat, bağırsak ve idrar kesesi kanserlerine karşı güçlü bir koruyucudur. Amerika'da özellikle bu kanser türlerine karşı brokolinin içerdiği bazı maddeler (sulforafen vs.) zenginleştirilip ilaç maddesi haline getirilirek kanser tedavisindede başarı ile kullanılmaktadır. Brokoli içerdiği bazı indol ve indol türevleri (bitkisel hormonlar) açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Bu sayede vücudumuzdaki hormon dengesini ayarlayıcı özelliğe sahiptir. Yine Amerika'da bazı klinikler menopoz dönemindeki bayanlar için östrogen hormonunun düzenli çalışması için brokolideki bitkisel hormonlardan yararlanmaktadırlar. Brokolinin kendine özgü olan selülozik yapısı (lifli yapı) bağırsaklarda oluşan toksinlerin (toksin atıcı) uzaklaştırılmasında ve alınmış olan ağır metallerin emilmesinde büyük rol oynamaktadır. Brokolinin bu lifli yapısı Kabızlığı önleyicidir. (Kaynak: http://www.netbul.com/)

Sunday, November 25, 2007

ÇİKOLATA MUSLU TART- KAYNANA ÇATLATAN TARİFLER

Lale'nin sitesine tarifler yayımlanmaya başladı mı diye bakmak için girdiğimde çok üzücü bir haberle karşılatım. İnsanın söylemeye dili varmıyor, yazacak bir şey bulamıyor. Zaten böyle durumlarda konuşmak (dolayısıyla yazmak) konusunda çok başarısızımdır. Allah Esra'nın yakınlarına sabır versin diyebiliyorum sadece.

Bu tarifi etkinlik için kafamda belirlemiştim. Cuma akşamı yapıp, Cumartesi günü işyerinden arkadaşım Derya'lara giderken götürdüm.

Pazar günü yayımlamayı umuyordum ama ne yazık ki mümkün olmadı. Etkinliğin son katılım tarihini kaçırmış oldum böylece ama bugün yine de sevgili Lale'ye mail atmayı düşünüyorum, belki bi güzellik yapar bana:)





Malzemeler

Tabanı için;
2 paket eti burçak
3 yemek kaşığı tereyağ
4 yemek kaşığı su
1 yumurta beyazı

Çikolatalı mus için;
2 paket bitter çikolata (80 grlık)
2 sarısısı ve beyazı ayrılmış yumurta

Kreması için;
1/2 kutu krema (100 ml)
5 yemek kaşığı pudra şekeri
1 paket labne

Süslemek için;

kakao

Bisküvileri kırarak un haline getirin, ben rondo kullandım. Tereyağı, su ve yumurta beyazını katıp, bisküviler hamur kıvamına gelene kadar iyice yoğurun. Tart kalıbını yağlayıp, bisküvi hamuru kalıba yayın. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 15 dakika bisküvi sertleşinceye kadar pişirin.

Çikolataları benmari usulü eritin. Yumurtanın beyazını mikserle çırparak kar haline getirin. Önce yumurta sarılarını sonra kar haline getirdiğiniz yumurta beyazını çikolataya karıştırın.

Ayrı bir kapta, pudra şekeri ve kremayı çırpın. Labne peynirini ekleyip, biraz daha çırpın.

Pişen ve ılıyan bisküvi hamuru servis tabağına alın. Üzerine önce çikolatalı musu sonra peynirli kremayı sürün. Kakao ile süsleyip, servis yapın.

Monday, November 19, 2007

TWİST


Malzemeler
6 kare milföy hamuru
4 kaşık rendelenmiş kaşar
kırmızı pul biber
1 yumurta sarısı

Buzluktan çıkardığınız milföyleri yumuşaması için 10-15 dakika oda sıcaklığında bekletin. Yumuşayan milföylerin üç tanesini tezgaha yayın ve uçlarından elinizle bastırarak birleştirin. Üzerine kaşar peyniri ve kırmızı biberi serpin. Diğer üç milföyle üzerlerini kapatıp, kenarlarına elinizle bastırın. Her kareden 4 parça çıkacak şekilde milföyleri uzunlamasına kesin. Kestiğiniz parçaların kenarlarına kaşarlar çıkmasın diye bastırın ve iki ucundan tutup, ters yönlere kıvırın. Twitleri yağlı kağıt serilmiş tepsiye alın. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp, kızarana kadar pişirin.

İyi haftalar...

Thursday, November 15, 2007

YE # 28 - LAHANA SALATASI


Bu ayki etkinlik için Mahsun Prenses'e konuk oluyoruz. Şimdiden herkesin ellerine sağlık.

Başlığa salata yazdım ama aslında turşu gibi oluyor.

Malzemeler

1 küçük lahana
4 havuç
4 kırmızı biber
½ demet maydonoz
1 baş sarımsak
1 şişe elma sirkesi
2 yemek kaşığı zeytinyağı
Tuz

Lahanayı, kırmızı biberi ve maydonozu küçük küçük doğrayın. Havuçları rendeleyin. Sarımsakları tuz ile dövün. Bütün malzemeleri karıştırıp, kavanozlara doldurun. 2-3 gün bekletin.

Wednesday, November 14, 2007

BİBERLİ EKMEK

Bu yıl kalan son üç günlük iznimi de kullandım ve bugün işe başladım. Tatil süresince yeni tarifler birikti. İşte ilki...

Biberli ekmeği ilk Cananlarda yemiştim. Canan Tarsuslu ve biberli ekmek oraların yöresel yemeklerinden. Aslında Canan kırmızı biberi çeşitli aşamalardan geçirerek yapıyor ama o çok zahmetli. Benim için imkansız. Ben tembel işi biber salçası ile yaptım, sonuçta biber salçası da kırmızı biberin çeşitli işlemlerden geçirilmiş hali. Bence güzel oldu, umarım siz de deneyip seversiniz.

Malzemeler

Hamur için;

1 yumurta
1 su bardağı ılık su (parmağınız yanmayacak kadar sıcak)
1 paket yaş maya
1 çay kaşığı tuz ve şeker
1 çay bardağı sıvı yağ
Aldığı kadar un (3,5-4 bardak)

Üstü için,
2 çorba kaşığı biber salçası
1 küçük soğan
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1/2 su bardağı susam

Ilık suya şekeri ve mayayı koyun. Mayanın yumuşamasını beklerken, soğanları ince ince kıyın. (Ben rondada kıydım.) Biber salçası, kıyılmış soğan, zeytinyağ ve susamı karıştırın.

Maya yumuşayınca, yumurta, un, yağ ve tuzu ekleyip hamuru iyice yoğurun. Çok sert olmayan ve ele yapışmayan bir hamur olmalı.

Yağladığınız borcama hamuru yayın. Üzerine salçalı harcı yayın ve elinizle bastırın. (Hamur kabardığında salçalar hamurdan ayrılmasın diye) Buzdolabında mayalanması için 10 dakika bekletin. 180 derecede ısıtılmış fırında pişirin.

Tuesday, November 6, 2007

PEYNİRLİ POĞAÇA

Malzemeler

1,5 fincan kekun
1,5 fincan un
3 çorba kaşığı zeytinyağ
3 çorba kaşığı ılık su

Üzeri için;
1 yumurta sarısı
2 çay kaşığı süt

İçi için;
Beyaz peynir
Karabiber, kırmızı biber

Tarif Sofra Dergisinden. Ben yaparken miktarları bayağı değiştirdim. Oranları kullanmak isterseniz diye malzemeleri aynen yazdım.

Fincanla kastedilenin çay fincanı olduğunu düşünerek yemek takımımın çay fincanları ile unu koydum. Daha sonra yukarıdaki miktarda yağ ve su ilave ettim ama yetersiz geldi. Hamur birleşmedi. Biraz daha yağ ve su ekledim. Yaklaşık yarımşar fincan yağ ve su koymuş oldum. Kastedilen kahve fincanı mı acaba emin değilim ama o zaman da çok az olurdu sanırım. Zaten bu hali ile de çok az oldu. Baktım yaptığıma değmeyecek aynı ölçülerde bir hamur daha yoğurdum.

Hamuru 1 saat buzdolabında beklettim. Buzdolabından çıkan hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalar koparıp, elimle açtım. İçine ezdiğim ve karabiber, kırmızı biber serptiğim beyaz peynirden koyup kapattım. Üzerine hafifçe bastırıp, yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizdim. Yumurta ve 2 yemek kaşığına çıkardığım sütü çırpıp, üzerlerine sürdüm. Isıtılmış fırında üzerleri kızarana kadar pişirdim.
Malzeme miktarını değiştirdiğimden ve tarifte su ve yağ dışında bir şey olmamasından (çünkü genelde süt ve yoğurt gibi şeyler de oluyor) poğaçalar olmayacak diye bayağı endişelendim. Sanırım kekun kullanıldığından başka bir şeye gerek kalmıyor. Sonuç olarak ben ve yiyenler beğendik.