Wednesday, January 30, 2008

HİNDİSTANCEVİZLİ ÇİKOLATALI KURABİYE

Blogu Pazartesi güncelleyip, haftasonu ile ilgili bir şeyler yazmak istiyordum aslında ama iki gündür işler çok yoğun olduğundan bir türlü güncelleyemedim.

Cumartesi akşamı The Pub'a Mirkelam konserine gittik. Gelecek olan arkadaşlarımız Mirkelam'ın sahneye geç çıkacak olması, beklenmedik işlerinin çıkması vs. gibi nedenlerle gelmediler. Biz Ufuk'la azmettik ve gittik. (azmettik çünkü artık 24:00 gece çıkmak için geç bi saat oldu, o saatlerde uyku moduna geçmiş oluyoruz, off yaşlanıyormuyuz ne:()

İyi ki de gitmişiz. Konser beklediğimden de iyiydi. Mirkelam'ı zaten severim, sevmediğim şarkısı yok gibi, konserden sonra daha da çok sevdim. Sahnede bir dakika durmadı, çok sıcak kanlıydı, sürekli izleyenlerle iletişim halindeydi.


Fırsatınız olursa mutlaka gitmenizi tavsiye ederim, sanırım İstanbul'da da Hayal Kahvesi'nde sahne alıyor.


Bu da ne zamandır yayımlanmayı bekleyen kurabiye. Tarif Sofra Dergisi'nden


Malzemeler

1 çay bardağı un
1,5 çay bardağı toz şeker
3 çorba kaşığı tereyağı
1,5 su bardağı mısır nişastası
3 çorba kaşığı hindistancevizi
3 çorba kaşığı kakao
1 paket kabartma tozu
2 yumurta

Süslemek için;
Hindistan cevizi

Yumurta dışında tüm malzemeleri karıştırın. Yumurtayı ekleyip, yoğurun. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, hamura yuvarlak ve yassı şekil verin. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklı dizin. 180 derecede ısıtılmış fırında 15-20 dakika pişirin. (bu ısı ve süre fırınınıza göre değişebilir)

Ilıdıktan sonra üzerine hindistancevizi serperek servis yapın.

Friday, January 25, 2008

KIYMALI PİDE



Bu pideleri geçen haftasonu Eskişehirden misafirimiz olan Hasibe (Ufuk’un ablası) ve Burak (Hasibe’nin eşi) için yapmıştım. Çok sevdiler ve bir haftadır tarifi bekliyorlar. Ne yazık ki gecikti. Bu arada artık Hasibe’nin de bir blogu var. Buradan ulaşabilirsiniz.

Malzemeler

Hamuru için;
4 su bardağı un
1 paket instant (toz) maya
1 kahve fincanı sıvıyağ
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
1,5 su bardağı ılık süt

İçi için;
400 gr. kıyma
1 kuru soğan
3 domates
3 yeşil biber
½ kahve fincanı sıvıyağ
Tuz, karabiber, kırmızı biber

Üzeri için;
1 yumurtanın sarısı
1 yemek kaşığı süt

Un ve mayayı karıştırın. Yağ, tuz, şeker ve sütü ilave edip yoğurun. Üzerine nemli bez serip, hamur iki katı olana kadar mayalanmaya bırakın. (ben 40 dakika kadar bekledim.)

İç harcı hazırlamak için soğanı, domatesi ve biberi küçük küçük doğrayın. (ben rondoda kıydım) Baharat ve yağı da ilave edip kıymaya karıştırın.

Hamurdan mandalina (fazla iri olmayan) büyüklüğünde parçalar koparıp, merdane yardımı ile açın. Ortasına kıymalı harcı koyup yanlarını içe doğru katlayın ve uçlardan çekerek şekil verin.

Yumurta sarısı ve sütü çırpıp, pidelerin kenarlarına sürün.

Önceden 230 derecede ısıtılmış fırında pişirin.

Tuesday, January 22, 2008

TAHİNLİ KEK



Öğle yemeğinden sonra saat 4 gibi karnım acıkıyor. Kahve yanında kek, kurabiye olsun istiyorum hep. Bazen de meyve. (sağlıklı yaşam) Öyle bisküvi falan yemeği hiç sevmiyorum. Ama tabii öyle her zaman ev yapımı kekler, kurabiyeler olmuyor.


Bugün şanslı günümüzdeyiz çünkü öğleden sonra iş yerinde bu keki yiyeceğiz. Umarım herkes sever:)


Tarif canım arkadaşım Dilek'ten. Dün akşam nasıl bir kek yapsam diye düşünürken dolapta tahini görünce aklıma geldi. Hemen Dileği arayıp, tarifini aldım ve aynen uyguladım. Tarife buradan ulaşabilirsiniz.

Friday, January 18, 2008

YE #30 DÜNYA MUTFAKLARI VICHYSSOISE (Vişisuaz) - FRANSIZ ÇORBASI

Bu ayki etkinliğin ev sahibi sevgili Tuba ve konusu dünya mutfakları. Ben etkinlik için geçen ay Hürriyet dergisinde Arman Kırım’ın köşesinde okuduğum Fransız çorbasını yaptım. Arman Bey’in söylediğine göre bu çorba tüm zamanların en muhteşem Fransız çorbalarından biri olarak sayılıyormuş ve soğuk servis ediliyormuş. Ben sıcak servis ettim ve açıkçası sıcak olarak daha iyi olduğunu düşünüyorum. Arman Kırım’ın yazısına buradan ulaşabilirsiniz. Ben ufak değişiklikler yaptım. Yağ olarak tereyağı yerine zeytinyağı kullandım ve üzerine krema koymadan servis yaptım.

Malzemeler
2 çorba kaşığı zeytinyağı;
3 adet pırasanın beyaz kısımları,
3 orta boy patates,
4 su bardağı tavuk suyu;
1/2 paket (100 ml) krema;
Tuz,kara biber;

Üzeri için;
1 çorba kaşığı kıyılmış yeşil soğanı

Pırasaları inci ince doğrayıp, zeytinyağında yumuşayana dek çevirerek pişirin. Patatesleri küp küp doğrayın. Tuz ve karabiber koyup, patatesleri ekleyin. Tavuk suyunu koyup, kaynama noktasına getirin. Ateşi kısıp, 30 dakika pişirin. Ocaktan alıp kremayı ekleyin. Tüm karışımı el blenderiyle püre haline getirin. Tencereye geri koyup tekrar ısıtın. Çok koyu olmuşsa biraz süt ekleyin. Üzerlerine taze soğan serpip, servis yapın.

Thursday, January 17, 2008

MİM - HAKKIMDA SÖYLEYEBİLECEĞİM 7 ŞEY


Sevgili Hülya hakkımda söyleyebileceğim 7 şey konusunda beni mimlemiş. İlk aklıma gelenleri yazıyorum ve ben de Burçin ile Gezicini Görkem'i sobeliyorum.

1- Korkak biriyim. Karanlıktan, yalnız kalmaktan, kuşlardan korkarım. Gece yatarken sırtımı mutlaka duvar tarafına vermeye çalışırım, sırtım boşluğa dönük olunca arkamda bir şeyler oluyor gibi geliyor.

2- Yumurta yemem. Aslında tadını bilmiyorum ve yemek istiyorum. Bir sürü yemek çeşidi var yumurtalı menemen, yağda yumurta, omlet v.s.ve ben bunların hiçbirini yiyemiyorum ama yumurtayı ağzıma aldığımı düşünemiyorum. Allahtan kek falan yiyebiliyorum. Görmezsem sorun yok yani.

3- Makyajsız halimi hiç beğenmiyorum. Yüzümü çok renksiz buluyorum. Bu nedenle dışarı çıkarken en azından mutlaka göz kalemi, kapatıcı ve allık sürerim.

4- Fazla soru sorulmasına sinirlenirim, özellikle yorgunsam.

5- İşimi sevmiyorum ama değiştirmek için de bir şeyler yapacak cesaretim yok. İş dışındaki zamanlarımı iyi geçirebilmek için bu işe katlanmam gerektiğini düşünerek kendimi teselli ediyorum.

6- Biraz maymun iştahlıyım. Hep bir şeylere heveslenirim, kurslara giderim sonra sıkılıp bir iki ay içerisinde bırakırım. Hepsinden yarım yarım bir şeyler biliyorum ama hiçbirinde ustayım diyemem.

Bunu yazarken yanımda oturan arkadaşım (işyerinde) hep olumsuz şeyler yazdığımı söyledi. Gerçekten öyle yapmışım, o söyleyince fark ettim. Olumlu özelliklerim de var tabii ama kendimle ilgili olumlu şeyler söylemek bana biraz garip geliyor ondan böyle oldu galiba. Bu da 7. madde olsun. :)

Monday, January 14, 2008

MİLFÖY KAPAKLI ORMAN KEBABI

Geçen hafta Yiğit (ilkokul arkadaşı ve mühendis) internetimizi kablosuz internete çevirmek için bize geldi. Aslında daha önce yapmıştı ama ben aletin fişini radyasyon yayıyor diye çıkardığımdan program bozuldu ve tekrar yüklemek gerekti. Artık fişi çekmiyorum. Yiğit’in dediğine göre bundan bir şey olmazmış. TV izlerken internete bağlanmak için razı olduk artık.:)


E ustayı aç bırakmak olmaz, akşam yemeği için milföy kapaklı orman kebabı ve fırında ıspanak yaptım. Haftaiçi olduğu için oldukça pratik olan bu tarifleri seçtim.

Milföy kapaklı orman kebabı http://www.pisirelim.com/ sitesinden. Ben tarifi biraz değiştirdim. İşin kolayına kaçtım. Orjinal tarife buradan ulaşabilirsiniz. Fırında ıspanak eski tariflerimden, ona da buradan ulaşabilirsiniz.

Malzemeler (3-4 kişilik)

½ kg kuşbaşı et
1 orta boy kuru soğan
zeytinyağı
domates ve biber salçası
1 kavanoz garnitür
tuz, karabiber, kırmızıbiber, keki

milföy hamuru
1 yumurta sarısı
1 kaşık süt

Soğanları ince kıyıp zeytinyağda çok az kavurun. 1 yemek kaşığından az domates salçası, onun yarısı kadar da biber salçası ekleyin. Baharatları da ekleyip, azıcık karıştırın. Son olarak etleri ekleyip, 1 çay bardağı kadar su koyup, düdüklüde pişirin. Tencerede de pişirebilirsiniz ama ben et yemeklerinde çabuk olması için genelde düdüklü kullanıyorum.

Etler piştikten sonra garnitürü ekleyip, karıştırın.

Milföy hamurlarını merdane ile fırın kabınızın büyüklüğüne göre açın. Fırın kabınızı ters çevirip, ağzı ile milföyü kesin.


Et ve garnitür karışımını fırın kaplarına koyun ve ağzını kestiğiniz milföylerle kapatın.



Yumurta sarısını sütle çırpıp, milföylerin üzerine sürün. Milföy kapaklarına çizikler atıp, kızarana kadar fırınlayın.

Kesilen milföylerin kenarından çıkan parçaları tekrar açıp yıldız kurabiye kalıbı ile kestim ve üzerine yumurta sürüp orman kebabı ile birlikte fırınladım. Fırından çıkan yıldızların ortasına da bademli yeşil zeytin koydum. Daha önce bu yıldızları kahvaltı için vişne reçeli koyarak yapmıştım. O versiyonu da burada.

Thursday, January 10, 2008

PEKMEZLİ KURABİYE

Malzemeler

125 gr tereyağı
½ su bardağı toz şeker
½ su bardağı pekmez
1 yumurta
3-3,5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 tatlı kaşığı tarçın

Tereyağı ve şekeri çırpın. Un dışında diğer malzemeleri de ilave edip, karıştırın. Unu yavaş yavaş ilave edin ve yoğurun. Ele yapışmayan bir hamur olmalı. Hamuru streç filme sararak yarım saat buzdolabında bekletin. Hamurdan parçalar kopartarak 1 cm kalınlığında açın. Kurabiye kalıpları ile kesip yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklı olarak dizin. 175 derecede önceden ısıtılmış fırında 15-20 dakika pişirin.
Amacım glazürde yapmaktı ama beceremedim. Sanırım yumurtanın beyazını önce çırpmadığım için oldu. Pudra şekeri bitti ama ben bir türlü koyu muhallebi kıvamını tutturamadım. Çıkıp şeker almaya da üşendim doğrusu. Bir dahaki sefere inşallah. Gerçi hevesim kırılmadı dersem yalan olur ama bir süre sonra bloglarda yine süslü süslü kurabiyeler görünce heveslenirim sanırım.:)

Monday, January 7, 2008

KAĞITTA TAVUK

Malzemeler (6 kişilik)
6 tavuk but (baget değil de şu büyük olanlardan)
1 büyük kavonoz hazır garnitür
2 limon
2 domates
zeytinyağı
tuz, karabiber, kırmızı biber, kekik
yağlı kağıt

Tavuk butlarını kasaba ikiye böldürün. (Kendiniz de bölebilirsiniz tabii, ben et kesme konusunda pek başarılı ve deneyimli olmadığım için genelde bu tip şeyleri kasaba yaptırıyorum.)

Yağlı kağıdı paket yapılabilecek büyüklükte kesin. İkiye bölünmüş tavuk butlarını yağlı kağıda alın. Zeytinyağı ve baharatları karıştırıp, tavukların üzerine sürün. Limonun kabuğunu incecik soyun ve halka halka dilimleyin. Domatesi de aynı şekilde halka halka dilimleyin. Dilimlenmiş limon, domates ve garnitürden tavuğun üzerine koyun. Kağıdı paket yapın ve açılmaması için üzerine kürdan takın. (Kürdanı diker gibi takarsanız daha iyi tutuyor.)

220-230 derecede ısıtılmış fırında pişirin.

Wednesday, January 2, 2008

YALANCI TİRAMİSU

Yalancı çünkü içinde labne peyniri yok. :)

Haftasonu yılbaşını ve Dilek'in geçmiş doğumgününü kutlamak üzere biz de toplandık. Hem doğumgünü hem yılbaşı pastası olduğundan üzerine çam ağacı yaptım. Çok başarılı olmadı çünkü ağacı yağlı kağıda kendim çizdim. Gövdesi biraz kalın olmuş sonradan farkettim. Napalım bizim ki biraz yaşlı bir çam ağacıymış. Yağlı kağıda şekil çizip, bununla pasta süsleme yöntemini tuttum, bir dahaki sefere internetten şablon bulup yapmayı düşünüyorum.

Malzemeler

4 yumurta
4 fincan şeker
4 fincan un
1 çay bardağı su
1 küçük paket kakao
1 paket kabartma tozu

Keki ıslatmak için;

1,5 su bardağı sıcak süt
1,5 çorba kaşığı neskafe
1,5 çorba kaşığı şeker

Kreması için;

½ lt süt
2 yemek kaşığı un
1,5 çay bardağı şeker
1 yumurta
1 çorba kaşığı margarin

Yumurta ve şekeri çırpın. Diğer malzemeleri ekleyip karıştırın. Yağlanmış kalıba dökün ve 175 derecede ısıtılmış fırında pişirin. (Benim kalıbım 26 cmlik . Daha önce denediğim 4 yumurtalı bir tarif bu kalıp için az gelmişti ve hiç kabarmamıştı ama bu çok güzel kabardı. Tarifin sahibi iş yerinden arkadaşım Ayşe Hanım borcamda yapmıştı ve öyle de çok güzel olmuştu.)

Pişen keki soğuduktan sonra süt, nescafe ve şeker karışımı ile ıslatın. (ben 2 yemek kaşığı da Baileys ekledim.)

Krema malzemelerini pişirin ve keke dökün. Bir gece dolapta beklettikten sonra üstünü bol kakao ile süsleyip, servis yapın.