Monday, July 30, 2007

PESTO SOSLU MAKARNA


Malzemeler

1/2 paket makarna
1 paket krema

Sos için;
1 demet taze fesleğen
2-3 dal maydonoz
1 paket çam fıstığı (dolmalık fıstık) (40 gr)
1 kahve fincanı zeytinyağı
eski kaşar

Fesleğini ayıklayın, kaşarı küçük parçalara bölün ve tüm malzemeleri robottan geçirin.

Makarnayı haşlayın. Suyunu süzüp tencereye alın. Bir paket krema ve pesto sosu ekleyip karıştırın.

Ben iki kişi olduğumuz için yarım paket makarnadan yaptım. Yukarıdaki sos ölçüleri yarım paket için çok fazla oldu. Ben kalan pesto sosu kavanoza koyup, buzdolabına kaldırdım. Umarım bozulmaz. Bu hafta denemeyi düşünüyorum. Sizi de bozulup bozulmadığından haberdar ederim.

Friday, July 27, 2007

ZEYTİNYAĞLI BÖRÜLCE

Salı günü iş çıkışı Emek pazarına gitmeye karar verdim. İşten çıkmadan önce de bloglarda gezerken Devlatşah'ın yaptığı zeytinyağlı börülceyi gördüm ve akşam yapmaya karar verdim. Bu sıcaklarda en iyisi zeytinyağlı yemekler. Tam artık börülce bulamayacağım herhalde diye düşünerek pazardan ayrılmak üzereydim ki tezgahın birinde gördüm. Daha önce hiç börülce almadığımdan iyiler mi kötüler mi karar veremedim. Ben böyle durumlarda yanımda tezgaha bakan teyzelere sorarım bu iyi midir diye ama bu sefer yanımdaki teyze de bu konu da pek bilgili değildi ve bana yardımcı olamadı. Pazarda gördüğüm tek börülce olduklarından çaresiz aldım. Yemek gerçekten güzel oldu. Sanırım fena değillerdi.
Tarife Devletşah'ın sitesinden ulaşabilirsiniz. Ben tarifi aynen uyguladım. Sadece yarım limon suyu ve biber salçası ekledim. Tarifte 1 yemek kaşığı domates salçası yazıyordu ben yarım domates yarım biber koydum.

Bu arada sıcak günler için Ankaralılara bir tavsiyem daha var. Dün akşam ODTÜ'nün arka girişinin (100. yıl tarafı) ordaki Drunk'a gittik ve püfür püfür esiyordu. Yemekler çok güzel değildi ama yemekten sonra gidip içki içmek için güzel bence. Bir dahaki sefere biz öyle yapacağız.

Wednesday, July 25, 2007

ÇEKİRDEKSİZ ÜZÜMLÜ MUFFİN




Bu tarif bayağı çok oluyor. Ben 18 tane muffin elde ettim. Muffin kalıbım 12’li olduğundan iki seferde pişirdim. Dilerseniz yumurtayı ikiye indirip diğer malzemeleri de 1/3 kadar azaltarak yapabilirseniz.

Malzemeler

3 yumurta
1,5 su bardağı süt
1 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvı yağ (ben yarısını zeytinyağ yarısını çiçek yağı koydum)
3-3,5 su bardağı un
1 su bardağı çekirdeksiz üzüm
1 su bardağı dövülmüş ceviz
1 silme yemek kaşığı tarçın
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

Yumurta ve şekeri çırpın. Sütü ekleyin ve çırpmaya devam edin. Yağı ilave edin. Biraz daha çırptıktan sonra un, vanilya ve kabartma tozunu ekleyip çırpın. Tarçın, ceviz ve una bulanmış üzümü ekleyip, tahta kaşıkla karıştırın.

Kağıt yerleştirdiğiniz muffin kalıbına karışımı üstünde 1 parmak boşluk kalacak şekilde paylaştırın.
175 derecede ısıtılmış fırında pişirin.

Monday, July 23, 2007

ZİYAFET PİLAVI

İznim bitti ve bugün işe başladım. :( İnsan hemen de alışıyor tatile. Sabah servisi beklerken sanki haftalardır işe gitmemiş gibi hissettim kendimi. Bu hem iyi hem kötü. İyi çünkü demek ki dinlenmişim, kötü çünkü işe alışmak daha da zor oldu. Ne kadar şikayet etsemde bu iznimde hiç çalışmamanın da iyi olmayacağına karar verdim. En iyisi çalışmak ama sevdiğin işi yapmak.


Ankara olmama rağmen çok güzel bir tatil geçirdim. İşte olduğum için yapamadığım şeyleri yapmaya çalıştım. Annem, teyzem ve kuzenlerimle bol bol vakit geçirdim, Ayrancı'da çarşamba günleri kurulan sosyete pazarına gittim, güneş ve yüzme özlemimi biraz da olsa giderebilmek için Gazi Üniversitesi'nin açık havuzuna gittim. Özellikle hafta arası daha tenha olduğundan havuz çok güzeldi. Cuma günü de İpek, Deniz, Bengi ve Görkemle buluştuk. Çok keyifli bir gün oldu.


Veee tabii zamanla yarışmadan rahat rahat yemekler yaptım. İşte bu yemeklerden biri...


Yemek dergilerimi karıştırırken Ufuk bu yemeği Lezzet Dergisi'nin kapağında görüp istedi. Genelde pek yemek istemez, sağolsun ne yaparsam yer. İlk kez böyle bir talepte bulununca ben de büyük bir zevkle yaptım.


Malzemeler


500 gr. kuşbaşı et
1 su bardağı pirinç
1 su bardağı haşlanmış nohut
1 su bardağı haşlanmış bezelye
1 çay bardağı konserve mısır
1 havuç
1 kırmızı biber
1 yemek kaşığı tereyağı
tuz, karabiber, kırmızı biber, kekik

Pirinci yarım saat sıcak suda bekletin. Bol suyla yıkayıp, süzün. Havucu küp küp dorayın. Tereyağı tencerede eritip, havuç ve pirinci ekleyin ve kavurun. Nohut, bezelye ve tuzu ilave edip, karıştırın. 1,5 bardak sıcak su ilave edip, pişmeye bırakın. (Pirinci ıslatmaya vaktiniz olmazsa 2 su bardağı su ile pişirin.) Tarifte et suyu ile pişiyordu ama et uyu olmadığı için ben normal su ile pişirdim.
Pilav pişerken çok az zeytinyağ koyduğunuz teflon tavada tuz dışındaki baharatlarla karıştırdığınız eti kavurun.
Bir çorba kasesinin içine önce biraz pilav koyup, üzerine hafifçe bastırın. Kavrulmuş et ilave edin. Tekrar pilav, kavrulmuş et ve pilav koyup, kaseyi servis tabağına ters çevirin. Üzerine kavrulmuş et koyun ve küp küp doğradığınız kırmızı biberlerle süsleyin.

Monday, July 16, 2007

HAFTASONU

Haftasonu ani bir kararla Eskişehir'e gittik. Fadime Anne (Ufuk'un annesi) bir süredir Eskişehir'de. Daha önce bahsetmiştim, Hasibe (Ufuk'un ablası) Uşak'a gittiğimizde ayağını kırmıştı. Dolayısıyla Eskişehir'e dönememiş, Uşakta kalmak zorunda kalmıştı. Özel sektörde çalıştığından daha alçısı çıkmadan Eskişehir'e dönmesi ve işe başlaması gerekti. Dolayısıyla Fadime Anne de Hasibeye yardımcı olmak üzere Eskişehir'e gitti.
Ne zamandır görüşemiyorduk, vakit az da olsa gitmek istedik. Cumartesi 18:00 gibi yola çıkıp Pazar aynı saatlerde döndük. (Lost’a pardon Heroes'a Dilekler'e yetiştik:)) Amacımız mümkün olduğunca fazla görüşmek olduğundan pek gezmedik. Sadece Burak (Hasibe'nin nişanlısı) ve ailesi ile (Erol Amca, Filiz Teyze ve Berk) Kırım Çibörekçisine çi börek yemeğe gittik. Servislerde yazdığına göre çiğ börek meğersem çi börekmiş. Çi lezzetli demekmiş. Yüksek ısıda kızaran böreklerin çiğ olmasının da zaten mümkün olmadığını yazmışlar. Erol Amca Kırım Çibörekçisi'nin Eskişehir'in en iyisi olduğunu söyledi. Diğerlerini bilmiyorum ama gerçekten buradakiler çok lezzetliydi. Yolunuz Eskişehir'e düşerse tavsiye ederim.

Ben bu hafta izinliyim. Ufuk izin alamadığı için Ankara'dayım ama yine de çok mutluyum, çok yorulmuş ve bunalmıştım.

Friday, July 13, 2007

YE#24 - LİMON BULUTU

Ne yalan söyleyeyim aslında ben limonlu tatlıları pek sevmem. Bunu da sırf etkinlik için yapmıştım ama ben de sevdim. Bu sıcak günlerde soğuk soğuk çok güzel oldu. Diğer limonlu tariflere limon çiçeğinin sitesinden ulaşabilirsiniz.

Malzemeler

1 kutu limon jölesi
2 poşet krem şanti
1 limon


Limon jölesini arkasındaki tarife göre, krem şantiyi de arkasında yazandan biraz daha az sütle hazırlayın. Limon suyu, jöle ve krem şantiyi karıştırın. Islattığınız çukur bir kaba dökün ve donana kadar buzlukta bekletin. Ben bir gece beklettim. Ters çevirip servis yapın. Borcama döküp kare dilimler halinde de servis yapabilirsiniz. Annem geçen gün borcama dökmüştü. O da güzel olmuş.

Ben tupperware prenses tacına döktüm. İş yerinden arkadaşım Derya hediye etmişti, ne zamandır kullanmak istiyordum. Orta kısmını çıkardığınızda tatlı pıt diye düşüyor. Çok kullanışlı ve şık.


Monday, July 9, 2007

CEVİZLİ SUSAMLI KURABİYE



Misafir menüsünden tariflere devam.

Bu kurabiyelerden iş yerine de getirdim ve herkes çok sevdi. Onlar da tarifi sabırsızlıkla bekliyorlardı. Bu malzemelerden oldukça fazla kurabiye çıkıyor. Biz çok fazla tüketemeyiz diyorsanız yarım ölçü yapabilirsiniz. Gerçi kolay kolay bayatlamıyorlar.

Yağı biraz çok bir kurabiye ama ne yazık ki bu zararlı şeyler de her zaman daha lezzetli.

Malzemeler

1 paket margarin
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı susam
2 su bardağı iri çekilmiş ceviz
1 çay bardağı sıvı yağ
2 yumurta (sarısı içine beyazı yüzüne)
1 çay kaşığı kabartma tozu
aldığı kadar un


Üzeri için,
yumurta akı
susam


Bütün malzemeleri karıştırın ve ele yapışmayan bir hamur elde edene kadar yoğurun. Ceviz büyüklüğünde parçalar koparın, yuvarlayıp üzerlerine hafifçe bastırın. Yassı olmaları gerekiyor.
Önce yumurta akına sonra susama batırın ve önceden ısıtılmış fırında pişirin.

Friday, July 6, 2007

SOSİSLİ MİLFÖY BÖREK

Cuma günleri kahvaltı alternatifi yazma geleneği bozulmasın diye bu tarife öncelik verdim. Kahvaltı için de ideal ve pratik bence.

Malzemeler
milföy hamuru
sosis
rendelenmiş kaşar
zeytinyağı
1 yumurta sarısı

Sosisleri küp küp doğrayıp azıcık zeytinyağda kavurun. Kare milföy hamurlarını dörde bölün. Ortasına sosi ve kaşar koyup üçgen olacak şekilde kapatın. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp, ısıtılmış fırında üzerleri kızarana kadar pişirin.
İyi haftasonları

Thursday, July 5, 2007

PATATES SALATASI


Malzemeler
patates
1 havuç
yeşil soğan
yeşil biber
maydonoz
kapari

sos için;
zeytinyağı
limon
tuz
kırmızı biber
karabiber

Patatesleri haşlayıp, küp küp doğrayın. Havucu rendeleyin, yeşil soğan, biber ve maydonozu küçük küçük doğrayın. Doğradığınız tüm malzemeleri ve kapariyi karıştırın. (Patates salatasında daha önce hiç capari yememiştim ama turşumsu bir tadı olduğundan yakışacağını düşündüm. Yanılmamışım bence çok yakıştı.) Sos malzemelerini karıştırıp, salataya dökün.

CAN'IN BLOGU

21 Haziran da Ufuk'un kuzeni Evrim Abla doğum yaptı. İstanbulda yaşadıkları için ne yazık ki henüz sadece Can'ın resimlerini gördük.
Babası Can için bir blog hazırlamış. http://canuysal.blogspot.com/. Siz de Canımızın fotoğraflarını görebilir, Evrim Abla ve Murat Abi'nin doğum maceralarını hissettiklerini okuyabilirsiniz.

Wednesday, July 4, 2007

DÜN AKŞAM

Aslında bu hafta ilk olarak Cumartesi akşamı yaptığım yemeği yayımlamak istiyordum ama dün akşam çok uzun zamandır görüşmediğim lise arkadaşım Ayça, eşi Hakan bir de ufak oğulları Akın bize geldiler. Çok güzel bir akşamdı ve ben önce dün akşamdan bahsetmek istedim. En son Ayça'nın düğününde görüşmüştük, Hakanla da ilk kez düğünde tanışmıştık. Aslında o pek tanışma sayılmaz ilk kez dün akşam tanıştık diyebiliriz. Ayça da Ufukla ilk kez tanıştı ama hiç de öyle yeni tanışan insanlar gibi değildik. Sohbet o kadar keyifliydi ki vaktin nasıl geçtiğini anlamadık. Keşke aynı şehirlerde olsaydık. En kısa zamanda biz de onları ziyaret etmek istiyoruz.
Bu arada dün akşam Ayça'nın doğumgünüymüş. Ne yazık ki hatırlamadığımız için Ayça'ya gelen tebrik telefonları sonucunda bunu öğrendik. Tekrar mutlu yıllar Ayçacım.
Dün akşamki menümüz;

Patates salatası

Peynirli börek

Sosisli milföy börek


Cevizli susamlı kurabiye



Bir de Ayçaların getirdiği çikolatalı yaş pasta. Ne yazık ki evde mum yoktu:(

Tarifleri fırsat buldukça yayımlayacağım şimdi işe dönmeliyim...